Zeytinyağının diğer yağlara oranla çok daha sağlıklı olduğunu ve birçok açıdan kullananlara artılar sağladığını biliyoruz. Peki ya neden bu kadar sağlıklı hiç düşündünüz mü? İlk sebebi tecrübeler ikincisi ise kimyasallarıdır. Nasıl yani? Şöyle ki Akdeniz diyeti yapan kişiler bilindiği üzere çok daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürüyorlar. Bununla ilgili hem çok araştırma var hem de gözleme dayalı sonuçlar mevcut. Özellikle de kalp damar rahatsızlıkları en başta olmak üzere kanser, Alzheimer gibi önemli rahatsızlıkların bu kişilerde daha az görüldüğü aşikardır. Gelelim kimyasal yönüne.
Zeytinyağı, trigliserit olarak kategorilenen yağ moleküllerinden meydana gelmektedir. Aslında diğer yağlar da bu kategoride ama bunları birbirinden ayıran bileşimindeki bağlar ve bağlanma biçimleridir. Bir trigliserit, 3 yağ asidinden meydana gelmektedir. zeytinyağının, içeriğine bakıldığında yoğun bir şekilde oleik asit bulunduğu görülür. Buna omega 9 da denilmektedir. Bu yağ, yapısal olarak doymamış bir yağdır ve böyle olması kalp ve damar hastalıklarına karşı risk içermemelerine sebebiyet vermektedir.
Zeytinyağında ayrıca omega 3 adıyla da bilinen linolenik asit ve omega 6 denen linoleik asit de vardır. Bu yağlar esansiyel yağlar olarak bilinir ve vücutta üretilmeyip dışarıdan alınması zorunlu bir yağdır. Bu yağlar, kişiyi yüksek kolesterole karşı korur ve iyi bir kolesterol arttırıcıdır. İşte bu tam olarak zeytinyağının sağlığı koruyucu özelliğidir.
Zeytinyağının sağlıklı olmasının yanı sıra sağlığı düzenleme etkisi de vardır. Terapötik ya da şifa verici etki olarak da bahsedebiliriz. Bun da tabi içeriğinde bulunan minör elementler de denilen polifenol gibi maddeler sağlamaktadır. E vitamini, squalen, oleokantal gibi maddeler de bu anlamda aracılık yapmaktadır. Bu maddelerin her biri antioksidan özelliktedir.
Vücutta normal olarak faaliyetler gerçekleşirken ortaya serbest radikaller çıkar ve bunları hızlı bir şekilde yok eder. Bu serbest radikaller sağlık için önemli derecede sorun olabilmektedir. Antioksidanlar ise bu sürecin hızlanmasında çok önemlidir. Zeytin ağacı, kendisini koruyabilmek adına bu maddeleri üretir ve bu sebeple de oldukça uzun ömürlü bir ağaçtır kendisi.
İşte tüketim ile bu yararlardan faydalanabiliriz bizler de.Polifenol vs. gibi antioksidan etkenler, erken hasat, soğuk sıkım gibi yöntemlerle elde edilmiş olan türlerde daha fazla bulunmaktadır. Bu sebeple de çok kıymetli bir meyvedir. Ancak doğru saklanmazsa eğer hızlı bir şekilde bozulabilir ve şifa verici özelliğini de kaybeder. Ayrıca, zeytini direkt dalından koparıp tüketmek ya da suyunu bir meyve gibi sıkıp tüketirseniz eğer bu garipsenmez. Çünkü meyve suyu olarak da tüketilebilmektedir zeytin. İçinde bulunan koruyucu sağlıklı maddeler bozulmadan böylece zeytinyağına geçmiş oluyor.
Zeytinyağındaki asit miktarı, zeytinyağının kalitesini az çok belli eden bir etkendir. Serbest gezen yani serbest yağ asidi anlamına gelmektedir asit miktarı denilen şey. Bu serbest yağlar her zaman insülin direnci oluşturur ve insülin direnci de obeziteye davet desek yeridir. Bu da paralel olarak kal ve damar rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Yine yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki serbest yağ asitleriyle beslenen kişilerde insülin direnci, şeker tüketenlerin çoğundan daha fazladır. Ek olarak bu yağ asitleri, kaslara ve damarlara da karışarak zararlı reaksiyonların başlangıç noktası olabiliyorlar.
faydalari saymakla bitmeyecek bir gidadir zeytinyagi, altin sivi..
cok faydali bir icerik olmus. cok tesekkurler bilgilendirme icin
5-10 metre uzunluğa erişen ve birçok dinde kutsal bile sayılan zeytin ağacının meyvesi olan zeytin hakkında ne kadar bilgimiz var? Ortalama 1000 yıl kadar yaşayabilen, her zaman yeşil yapraklı olan zeytin ağaçlarının muhteşem lezzette meyvesi zeytinin faydaları neler?
Birçok yemek içerisinde kendine yer bulan ve hatta yemeklere isim bile veren zeytinyağları, farklı hazırlık aşamaları ve adlandırmalarla çok sık karşımıza çıkıyor. Zeytinlerin toplanma zamanları, işlem görme şekilleri en başta olmak üzere birçok sayıda ayrıntıya göre...
Kahvaltı sofralarının, ramazan ayının, poğaçaların, ezmelerin ve daha birçok yerin, masanın olmazsa olmazı olan siyah zeytinler, doğal ve canlı bir besin olduğundan zaman içinde bozulabilmektedir. Bu bozulmaların önüne geçilebilmesi mümkün değildir ancak bozulma...