Zeytin ağacının yaprakları, yaz-kış yaprakları olarak ayrılan kategoriye üyedir. Hastalığa uğramazlarsa eğer ortalama olarak 18 ile 30 ay arasında yaşarlar. Dökülenlerin yerine yenilenen yapraklar çıkar ve bunlar oldukça dayanıklıdır. Bakıldığında sanki hiç dökülmezmiş gibi görünür zeytin ağacı yaprakları ve her daim yeşildir. Yapraklarının bir kısmı dökülürken bir kısmı da çıkmaya başlar ve hiçbir zaman yapraksız görünmezler.
Yaprakları genel olarak küçük, yuvarlak ya da hafif bir şekilde uzun, eti bol, koyu yeşil renkli olurlar. Bu da demek oluyor ki bolca klorofile sahiptir. Yaklaşık olarak 5-6 cm uzunluğa sahip, 1.5 cm genişlikte olurlar. Birçok çeşitte yaprakların büyüklüğü, bitkinin yaşına, kuvvetine ve çevresel şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Yaprakların görüntüsü, zeytin ağacının sağlığı hakkında yorum yapılmasını da sağlamaktadır.
Kuruması, sararması, düşmesi vs. ağacın iyi bakılmadığının en büyük göstergesidir. Çünkü dediğimiz gibi zeytin ağacı yaprakları sanki hiç dökülmezmiş gibi görünürler ki dökülme gibi görüntüler sağlıksız olduğunu direkt gösterir. Toprak gübrelenmeli ve ağaç sulanmalıdır. Zeytin yaprakları, ışık, sıcaklık değişimi gibi çevresel değişimlere de oldukça hassastır. Gelişimlerinde ya da fotosentez eğilimlerinde belirgin ölçüde yavaşlamalar ortaya çıkar.
Zeytin ağaçlarının sadece meyvesi ve ondan elde edilecek yağı değil, yaprağı da insan sağlığı için büyük önem arz etmektedir. Bugüne kadar zeytin yapraklarında 100’e yakın madde ortaya çıkarılmıştır. Yapraklarda bulunan maddeler, zeytinin çeşidine göre, uygulanan kültürel tedbirlere ve yetiştirildiği bölgeye, hasat edildiği zamana göre de farklılık göstermektedir. Hatta öyle ki zeytin yaprağında bulunan oleuropein maddesinin kansere karşı savaş etkisi yarattığı, olağanüstü belirtiler gösterdiği de gözlemlenmiştir.
Zeytin ağacının her bir bölgesinde bulunan ve acı tadı olan oleuropein, zeytinin işlenmesi sırasında uzaklaştırılan bir maddedir. Oleuropein içeriğinde var olan elenolik asit de bu maddenin bir türevidir ve çok çeşitli mikroorganizmanın uzak durmasını sağlar. Zeytin yapraklarında var olması ile oldukça antioksidan bir etki yaratır ve sağlıklı bir besin olması için gereken tüm detayları bir araya getirmiş olur.
Zeytin yapraklarında oleuropein miktarı genelde 60-90 mg ya da gram civarlarındadır. En aktif antioksidanlar daha önce de söylediğimiz gibi polifenolik bileşiklerdir. Oleuropein bu antioksidanı bulunduran en önemli etkenlerdendir. Oleuropein içeriğinde bulunan elonoik asit, antibakteriyeldir ve antiviral özellik sayesinde vücutta önemli etkiler yaratmaktadır. Laboratuvar ortamında yapılan deneylerler de kanıtlanmıştır tüm bu bilgiler. Hatta öyle ki organik antibiyotik olarak sürekli bahsedilen sarımsak ve soğan ile de aynı özelliklere sahiptir zeytin. Yani vücut bağışıklığı üzerinde de yok sayılamayacak kadar önemli etkileri vardır.
Tüm bu özellik ve etkiler ile zeytin yaprağı muhteşem bir karışım halie gelmektedir aslında. İnsan vücudu için inanılmaz faydalı bir hal alan zeytin yaprağında tüm bunlara ek olarak bir de tanen adı verilen madde de mevcuttur ve bu, antiseptik özelliği ile bilinir. Püf noktası olarak düşük basınç, az ısılı kurutma ile hem yaprağın değeri bozulmaz hem de acılaşmaz. Bu nedenlerle de ilaç ve gençleştirici kremlerde sık kullanılır.
Zeytinyağının diğer yağlara oranla çok daha sağlıklı olduğunu ve birçok açıdan kullananlara artılar sağladığını biliyoruz. Peki ya neden bu kadar sağlıklı hiç düşündünüz mü? İlk sebebi tecrübeler ikincisi ise kimyasallarıdır.
5-10 metre uzunluğa erişen ve birçok dinde kutsal bile sayılan zeytin ağacının meyvesi olan zeytin hakkında ne kadar bilgimiz var? Ortalama 1000 yıl kadar yaşayabilen, her zaman yeşil yapraklı olan zeytin ağaçlarının muhteşem lezzette meyvesi zeytinin faydaları neler?
Birçok yemek içerisinde kendine yer bulan ve hatta yemeklere isim bile veren zeytinyağları, farklı hazırlık aşamaları ve adlandırmalarla çok sık karşımıza çıkıyor. Zeytinlerin toplanma zamanları, işlem görme şekilleri en başta olmak üzere birçok sayıda ayrıntıya göre...